01 Ocak 1970
“Sorular da cevaplar da, imgelerden ve imgelerle, ama aynı zamanda Mroué’nin işlerinde ikisinin de mevcudiyeti kuvvetle hissedilen ve tekrar değerlendirmeye alınmaları günümüz bağlamında son derece gerekli hâle gelen kelimeden ve bedenle, güncel imge hakkında bir düşünce oluşturmak açısından hayati önem taşıyormuş gibi geliyor.”
PABLO MARTİNEZ*
Başlangıçta imgeler her şey demektir. Dayanıklıdırlar. Ferah.
Ama rüyalar pıhtılaşır, biçime ve hayal kırıklığına dönüşür.
Artık hiçbir imge taşıyamaz gökyüzünü. Uçaktan görülen bulutlar:
Sadece manzarayı kesen buhar. Turna yalnızca bir kuş.
Komünizm, yani nihai imge bile, hep yenilenir.
Çünkü tekrar tekrar kanla yıkanır – günlük hayat
Bozuk para gibi dağıtır onu; kararmış, ter akıp gözlerini kör etmiş.
Büyük şiirler birer enkaz, uzun süredir sevilen, ama Artık ihtiyaç duyulmayan bedenler gibi,
sınırlar sonlu, doymak bilmez türümüzün güzergâhını
Satırlarının arasında ağıtlar, coşkuları
işçilerin kemikleri üzerine inşa edilmiş
Çünkü güzel, dehşetin muhtemel sonu anlamına gelir.
—Heiner Müller, İmgeler [orijinal adıyla Bilder], 1955
İm
gelerin rahat yüzü vermediği imgeler hak- kında bir şiir, bana bu metne başlamak için iyi bir yöntem gibi geliyor. Temsilin ötesinde konumla- nan imgelerle başlayan bir iş için yazılmış imge- ler. Yokluğu teyit eden imgeler hakkında kelime- ler, artık gökyüzünü taşımak istemeyen, dehşe- tin öte tarafından ortaya çıkan imgeler. Aynı bize imgelerin doğasını göstererek açıklayan Rabih Mroué’nin işlerini oluşturanlar gibi. İmgelerin kalp atışlarını, kanlarının akışını, ateş edişlerini. Çünkü imgeler de ateş eder. Retinada izlerini bırakır, acıtır, okşarlar. Yara izlerinde yeni yara- lar açarlar. Yeni bir şey değil bu, imgenin ıstırabı.
Ancak, tüm imgeler aynı şekilde davranmaz,
hepsi aynı değildir. Hepsi tarihte aynı rolü oyna-
maz. 2011 yılında düzenlenen Historias que no
se han escrito [Hiç Yazılmamış Hikâyeler]1 kon- feransında Rabih Mroué, CA2M’de “akademik ol-
mayan dersi” The Inhabitants of Images’ı [İm-
gelerin Sakinleri] sunmuştu. Bu başlığın ken-
disi bile bize Mroué’nin imgelerle kurduğu iliş-
kiyi anlatmaya yetiyor: uzaklarda bir yerde bir