Kundura Hafıza Arşiv ve Araştırma Merkezi Kapılarını Araştırmacılara Açtı

Yayınlanma Tarihi

25 Kasım 2025

Okuma Zamanı

10 Dakika

Kundura Hafıza, 2021 yılında Beykoz Deri ve Kundura Fabrikası’nın iki yüz yılı aşkın geçmişini bir araya getirmek, korumak ve gelecek kuşaklara aktarmak amacıyla kuruldu. Temelleri, S. Buse Yıldırım’ın 2015 yılında Tarih Vakfı işbirliğiyle yürüttüğü Sözlü Tarih Projesiyle atılan Kundura Hafıza’nın emek ve endüstri mirasına odaklanan tüm çalışmaları, bugün Kundura Hafıza Kültürel Mirası Koruma Derneği çatısı altında sürdürülüyor. Kuruluşundan bu yana faaliyetlerini Fabrika döneminde sendika binası ve garaj olarak kullanılan yapıda…

Kundura Hafıza, 2021 yılında Beykoz Deri ve Kundura Fabrikası’nın iki yüz yılı aşkın geçmişini bir araya getirmek, korumak ve gelecek kuşaklara aktarmak amacıyla kuruldu. Temelleri, S. Buse Yıldırım’ın 2015 yılında Tarih Vakfı işbirliğiyle yürüttüğü Sözlü Tarih Projesiyle atılan Kundura Hafıza’nın emek ve endüstri mirasına odaklanan tüm çalışmaları, bugün Kundura Hafıza Kültürel Mirası Koruma Derneği çatısı altında sürdürülüyor. Kuruluşundan bu yana faaliyetlerini Fabrika döneminde sendika binası ve garaj olarak kullanılan yapıda yürüten Kundura Hafıza, Beykoz Kundura yerleşkesindeki yeni merkezine taşınarak Ekim 2025 itibarıyla kapılarını araştırmacılara açmış; arşiv, sergi ve öğrenme programları başlıkları altında gerçekleşen çalışmalara merkezin açılmasıyla bir de kütüphane eklenmiştir. Yazının devamında Osmanlı’nın son döneminden Cumhuriyet’in erken yıllarına uzanan sanayi, emek ve üretim kültürünü belgeleyen kaynaklara erişim imkânı sunan Kundura Hafıza’nın yeni araştırma merkezi ve kütüphane koleksiyonundan bahsedilecektir.

Kundura Hafıza Arşiv ve Araştırma Merkezi

Fotoğraf: Lara Özdoğan Kalari

Kreş’ten Arşiv ve Araştırma Merkezi’ne

Bugün Kundura Hafıza’ya ev sahipliği yapan ve bir araştırma merkezi olarak yeniden işlevlendirilen yapı fabrika döneminde sivil savunma binası, planlama ofisi, doktorluk binası ve satış mağazası gibi farklı amaçlarla kullanılmıştır. 1960’lara tarihlenen yapı son olarak fabrika kapanana kadar fabrika çalışanlarının çocuklarına bakım sağlayan, öğretmenleri, bakıcıları ve hemşireleriyle tam teşekküllü hizmet veren bir kreş olarak faaliyet göstermiştir. Sümerbank’ın birçok müessesesinde yer verdiği kreş, kadın işçiler için istihdamın özendirildiği önemli bir sosyal olanak olarak dikkat çeker. Bu yönüyle Beykoz Deri ve Kundura Fabrikası’nın kreşi de memur ve işçilerin takdirle hatırladıkları, hafızalarında önemli yere sahip bir fabrika birimi olmuştur. [1] Özelleştirme sonrası tescillenerek özenli bir restorasyon sürecinden geçen kreş binası, arşiv, kütüphane ve çalışma alanlarıyla özelde Sümerbank ve Beykoz Kundura’nın hafızasını genelde ise Türkiye’nin somut ve soyut kültürel mirasını araştırmak isteyen herkes için kamusal bir bilgi alanı olarak hizmet vermeye başlamıştır. İki katlı yapının üst katı Kundura Hafıza’nın Sümerbank, Etibank ve Sözlü Tarih koleksiyonlarını barındıran arşiv saklama odası, dijitalleştirme odası, karanlık oda ve yazının ilerleyen satırlarında değinilecek olan Arzu Öztürkmen Koleksiyonu’ndan oluşurken alt kat ise sanayi, iktisat ve emek çalışmalarına uzmanlaşan bir kütüphane ile çalışma alanlarına ev sahipliği yapmaktadır.


[1] Kreş tanıklıkları da dâhil olmak üzere 200’ün üzerinde Beykoz Deri ve Kundura Fabrikası çalışanıyla gerçekleştirilen sözlü tarih görüşmelerinden oluşan Kundura Hafıza Sözlü Tarih Koleksiyonu, hafiza.beykozkundura.com üzerinden incelenebilir.

Fabrika’da Hatıra Fotoğrafı, Kundura Hafıza Arşiv ve Araştırma Koleksiyonu

Bağışlayan: Halil İbrasim Yaşasın

Fabrika Kreşi’nde Bir Etkinlik, Kundura Hafıza Arşiv ve Araştırma Koleksiyonu

Bağışlayan: Güner Zeynep Öztürk

Endüstri Mirasına Yönelik Bir İhtisas Kütüphanesi

Fabrika döneminde müdüriyet binasında faaliyet gösteren bir kütüphanenin yer aldığı bilinmektedir. Kütüphanenin işçi ve memurlar için önemli bir bilgi hizmeti sunduğu ve daha çok dericilik ve ayakkabıcılık ile Sümerbank’a yönelik sınai kaynaklardan oluşan teknik bir kütüphane olduğu söylenebilir. Türkçenin yanı sıra İngilizce, Fransızca ve Almanca gibi muhtelif dillerde yayınlardan oluşan koleksiyonun [1] oldukça yetkin olduğu yine sözlü tarih görüşmelerinde ifade edilmiştir. Örneğin, Sümerbank’ın daha önce mensucat işletmelerinde görev aldıktan sonra 1982-1985 yılları arasında [2] Beykoz’daki fabrikasında müdürlük yapan Sıddık Özbek tayini sonrası dericilik öğrenmek için ilk önce kütüphaneden faydalandığını şu sözlerle dile getirir:

“ (…) İyi bir kütüphanesi vardı deriye yönelik fabrikanın. İşte orada ben Almanca bildiğim için Almanca kitapları alıp işte günlerce aylarca.. Deri nedir ayakkabı nedir, onlarla ilgili olarak hiç olmazsa az bir bilgi sahibi olayım diye ağırlığı oraya verdik..” [3]

Bununla birlikte bir dönem fabrikada kütüphane memuru olarak çalışan Aslan Kandemir’in tanıklığına göre çalışanların çocukları da raflarında Meydan Larousse’a yer veren kütüphaneden yararlanabiliyordu. Kitaplarını imza karşılığı ödünç veren kütüphane, gerek lojmanlarda gerek Beykoz’da yaşayan işçi ve memur aileleri için de bir uğrak noktasıydı.

Mekân Tasarımı: Future Anecdotes İstanbul

Fotoğraf: Lara Özdoğan Kalari

Kundura Hafıza’nın çalışmalarının son ayağı olan kütüphanesi de fabrikadan alınan ilhamla bir ihtisas kütüphanesi olarak kurgulanmıştır. Kütüphane, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi sanayi ve iktisat tarihi, emek çalışmaları ve endüstri mirası konularına odaklı kaynakları bir araya getirir. Sümerbank ile Beykoz Deri ve Kundura Fabrikası’nın tarihine yönelik nadir eserlerden güncel kitaplara, toplu işçi sözleşmeleri ve işletme talimatnamelerinden mali raporlara uzanan muhtelif kaynaklar araştırma geliştirme ve kataloglama çalışmaları halen devam eden koleksiyonun temelini oluşturur. Sümerbank Umum Müdürlüğü’nce neşredilen, birçoğu mühendis, usta ve işçilere matematik, elektrik, fizik, makine kullanımı gibi konuları öğreten rehberler ile İngilizce, Almanca, Rusça gibi dillerden tercüme edilen sanayiye giriş niteliğindeki kitaplar Sümerbank’ın iktisadi ve sınai kalkınmada oynadığı rolü gözler önüne sermektedir. İşçi sınıfı, grevler, sendikal hareketler başta olmak üzere emeğin tüm yönleriyle incelendiği yayınlar ve ülkemizde faaliyet göstermiş fabrikaların geçmişine ilişkin kurum tarihi monografileri yine koleksiyonun dikkate değer bir bölümünü meydana getirir.


[2] Sümerbank Beykoz Deri ve Kundura Fabrikası kütüphane koleksiyonunun ufak bir kısmı bugün Türkiye Ayakkabı Sektörü Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı (TASEV) kütüphanesinde yer alır. Kundura Hafıza tarafından kaynakların 2026 yılında dijitalleştirilmesi planlanmaktadır.

[3] Önder Küçükerman, Geleneksel Türk Dericilik Sanayii ve Beykoz Fabrikası : Boğaziçi’nde Başlatılan Sanayi (Ankara : Sümerbank, 1988), s. 281 [4] Sıddık Özbek Sözlü Tarih Görüşmesi (27 Mayıs 2016), Kundura Hafıza Sözlü Tarih Koleksiyonu

Sümerbank Umum Müdürlüğü Yayınları ve Sümerbank Dergisi

Kütüphanenin temel misyonlarından biri, Kundura Hafıza’nın odaklandığı tüm çalışma alanlarını kapsayan kaynakları bir araya getirerek kurumun araştırma ve üretim faaliyetlerine bütünleyici bir katkı sunmaktır. Bu bakımdan raflarda hafıza, kültürel miras, koruma, arşiv ve müzecilik konularına odaklanan yayınlara erişmek de mümkündür. Bu yayınlar arasında, fabrikanın ve Sümerbank’ın tarihine dair kişisel tanıklıklar ve mesleki birikimler içeren biyografik eserler de önemli bir yer tutar.Örneğin; Osmanlı döneminde askerlik hizmetini Beykoz Fabrikası’nda yapan Ali Zühtü Bey’in anılarından derlenen Sultanhisarlı Ali Zühtü Bey’in II. Meşrutiyet ve I. Dünya Savaşı Anıları, fabrikanın henüz sivilleşmediği ve çalışanların büyük bölümünü askerlerin oluşturduğu bir döneme dair üretim, işletmecilik ve çalışma koşulları konularında bize kıymetli bilgiler verir. Azerbaycanlı bir doktor olan Aziz Alpagut ise fabrikanın erken Cumhuriyet dönemi tanıklarından biridir. Alpagut, Azerbaycan’ın Sovyetler tarafından ilhak edilmesinin ardından yurtdışına çıkar; Frankfurt’ta dericilik eğitimi aldıktan sonra 1920’lerin ortasında kısa bir süre Beykoz’da çalışır, ancak koşulları uygun bulmadığı için görevinden ayrılır. Alpagut’un Hayatımın Hikâyeleri adlı anı kitabı ile Tatbiki Dericilik başlıklı teknik eseri bugün koleksiyonda incelenebilir. Bu bağlamda, Ali Zühtü Bey, Aziz Alpagut yahut Türkiye’nin ilk endüstri mühendislerinden Adnan Erkmenol ile Sümerbank mağazalarının mekân tasarımlarını gerçekleştiren Gözen Küçükerman gibi isimlerin anlatıları tıpkı sözlü tarih görüşmeleri gibi araştırmacılara Sümerbank ve Beykoz Kundura tarihine dair resmi kaynaklarda yer almayan bilgiler sunarak farklı bir perspektif kazandırırken büyüyen kütüphane koleksiyonunun da önemli bir bölümünü oluşturur.

Koleksiyon, Etibank ve Sümerbank gibi kurumsal arşivlerden devralınan yayınların yanı sıra kişisel bağışlarla da zenginleştirilmiştir. Bu çerçevede, sözlü tarih alanında ülkemizdeki en önemli akademisyenler biri olan Boğaziçi Üniversitesi Tarih Bölümü üyelerinden Prof. Dr. Arzu Öztürkmen’in bütün akademik üretimlerini de kapsayan sözlü tarih, halkbilim ve performans çalışmaları odaklı kişisel kütüphanesi koleksiyona kazandırılmıştır. Öztürkmen’in araştırma alanlarından biri de televizyon incelemeleri ve dizi endüstrisidir. Küresel pazarda yükselişe geçen yapımlardan muhtelif senaryo örnekleri, afişler, fuar katalogları ve süreli yayınları da bünyesinde barındıran koleksiyon, özellikle televizyon çalışmalarına kaynak teşkil etmektedir. Bu yönüyle, bir plato olarak hizmet veren ve kültür endüstrisinin üretildiği en önemli alanlardan biri olan Beykoz Kundura’nın işlevlerinden birine yönelik yayınlara yer vermesiyle de tamamlayıcı bir işleve sahiptir. Genel koleksiyondan farklı olarak merkezin arşiv katında muhafaza edilen ve kataloglama çalışmaları halen devam eden Arzu Öztürkmen Koleksiyonu kapalı raf sistemiyle araştırmacıların talebi doğrultusunda incelenebilecektir.

Fotoğraf: Yağmur Oltulu

Kundura Hafıza Arşiv ve Araştırma Merkezi arşiv ve kütüphane koleksiyonuyla geçmişi belgelemek, korumak, bugünü tartışmaya açmak ve geleceğe aktarılacak bir bilgi zemini oluşturmak gayesi taşır. Bu yönüyle merkez tarih, işletme, sosyoloji, edebiyat, mimarlık ve şehircilik gibi farklı disiplinlerden araştırmacılara açık yapısıyla canlı ve üretken bir buluşma noktası olmayı hedefler.
Kundura Hafıza olarak herkesi, araştırmaya ve hatırlamaya davet ediyoruz…

Kundura Hafıza Arşiv ve Araştırma Merkezi, Kundura Hafıza’nın odaklandığı alanlarda çalışmalar yapan tüm araştırmacılara açıktır.

Pazartesi’den Cuma’ya 10:00-17:00 saatleri arasında hizmet veren kütüphanenin koleksiyonu kundurahafiza.org üzerinden incelenebilir.

Araştırma talebinde bulunmak için: beykozkundura.com/hafiza/arsivarastirma

Erdi Yüksel

Kundura Hafıza Kütüphane ve Arşiv Sorumlusu